İnceleme Devi - Teknoloji, Elektronik ve Yazılımın Bir Arada Bulundugu Bir Bilgi Küpü










Son Haberler
Diğer/Konu Dışı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Diğer/Konu Dışı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Aralık 2013 Cuma

İnsan Vücudu Hakkında İnanılmaz Gerçekler

İnsanlar kendi vücutlarını tepeden tırnağa bildiklerini söylerler. Fakat bu haberi okuduktan sonra vücudunuz hakkında o kadar da çok bilginiz olmadığını göreceksiniz. Howstuffworks adlı internet sitesinde yer alan habere göre, vücudunuz hakkında sizi şaşırtacak 16 olağanüstü gerçek:

1. Dil izi: Eğer kimliğinizi saklamak isterseniz, dilinizi çıkarmayın. Parmak izine benzer şekilde, herkes tek ve benzersiz bir dil izine sahip.


2. Döküntü: Evde tüy dökme derdinden şikayetçi olan sadece evcil hayvanınız değil. İnsanlar her saat yaklaşık 600 bin deri partikülü döküyor. Bu her yıl yaklaşık 680 gram tutuyor, bu nedenle ortalama bir insan 70 yaşına kadar yaklaşık 48 kg deri dökmüş oluyor.


3. Kemik sayısı: Yetişkinlerde bir bebekten daha az kemik bulunuyor. Doğduğumuzda 350 kemiğe sahip oluyoruz, ancak gelişim süreci boyunca kemikler eriyip birbiriyle kaynaşıyor ve yetişkin olduğumuzda sadece 206 kemiğimiz kalıyor.


4. Yeni mide: Mide mukozasının dış tabakası ömrü çok kısa olduğu için 3-4 günde yenilendiğini biliyor muydunuz? Eğer yenilenmeseydi, midenizdeki yiyecekleri hazmetmek için kullanılan güçlü asitler, aynı zamanda midene de zarar verecektir.


5. Koku hatırlama: Burnumuz köpekler kadar hassas değil, ancak 50 bin farklı kokuyu hatırlayabilir
.

6. Uzun bağırsaklar: İnce bağırsağın uzunluğu yetişkin bir insanın boyunun yaklaşık 4 katı uzunluğundadır. Eğer geriye doğru katlanmasaydı, 5-6 metrelik uzunluğu karın boşluğuna sığmazdı.

7. Bakteri: Bu cilt için gereklidir. İnsan vücudunda cildin her santimetre karesinde yaklaşık 32 milyon bakteri yaşıyor. Bunların büyük bir çoğunluğu zararsız.


8. Vücut kokusunun kaynağı: Koltuk altı gibi kokan ayakların kaynağı terdir. İnsanlar ayaklarından da terler. Bir çift ayak 500 bin ter bezine sahiptir ve günde yarım litre ter oluşturabiliyor.


9. Hapşırma hızı: Hapşırık havada saatte 161 km hızla gidebiliyor. Bu nedenle hapşırınca burnunuz ve ağzınızı mutlaka bir mendille kapatmalısınız.


10. Kan aralığı: Eritrosit olarak bilinen kan hücreleri bikonkav (iki yanı çukur) diskler şeklindedir. Kan uzun bir yolda seyahat eder. İnsan vücudunda yaklaşık 96 bin 560 km kan damarı bulunuyor. Çok çalışkan olan kalp her gün damarların içine 7 bin 571 litre kan pompalıyor.


11. Tükürük miktarı: Tükürüğünüzün içinde yüzmek istemeyebilirsiniz, fakat biriktirseydiniz bunu yapabilirdiniz. Çünkü, bir ömür boyunca insan 25 bin litre tükürük üretiyor. Bu miktar 2 yüzme havuzunu doldurmaya yeter.


12. Horlama sesi: 60'lı yaşlarda, erkeklerin yüzde 60'ı ve kadınların yüzde 40'ı horluyor. Horlama ortalama 60 desibelken, horlama seviyesi bazı kişilerde 80 desibelin üzerine çıkabiliyor. 80 desibel seviyesindeki ses havalı matkabın çıkardığı ses kadar yüksektir. 85 desibelin üzerindeki sesler insan kulağına zarar verdiği saptanmıştır.


13. Saç rengi ve sayısı: Sarışınlar daha eğlenceli olabilir ya da olmayabilir, ancak sarışınlar kesinlikle daha fazla saça sahipler. Saç rengi saçımızın ne kadar sık olduğunu belirlememize yardımcı oluyor. Buna göre sarışınlar en üst sırada yer alıyor. Bir insanda ortalama 100 bin saç kılı bulunurken, sarışınlarda bu sayı ortalama 146 bin. Siyah saçlı insanlar yaklaşık 110 bin saç kılına sahip, kahverengi saçlı insanlarda ise 100 bin saç kılı bulunuyor. Kızıl saçlı insanların ise saç kılı daha az yaklaşık 86 bin kadar.


14. Tırnak gelişimi: Eğer el tırnaklarınızı ayak tırnaklarınızdan daha sık kesiyorsanız, bu doğaldır. El tırnaklarımız daha çok kullanıldığı için daha hızlı uzuyorlar. Elimizin tırnakları 0,5 - 0,6 mm hızla uzar. Yani kesilmezlerse yılda 2,5 - 3,0 santimetre uzunluğa ulaşabilirler. Ayak tırnaklarının uzama hızı bunun dörtte biri kadardır. En hızlı uzayan tırnak orta parmağın tırnağıdır.


15. Baş ağırlığı: Bebekler doğduklarında başlarını tutamazlar. İnsan başı doğduğunda vücudumuzun toplam uzunluğunun dörtte biri kadardır. Fakat, yetişkin olduğumuzda bu oran toplam uzunluğumuzun 8'de birine ulaşır.


16. Uyku ihtiyacı: Eğer iyi bir gece uykusu için öldüğünüzü söylerseniz, tam anlamıyla bunu kastediyorsunus. Haftalarca bir şey yemezseniz ölmezsiniz, fakat 11 günden sonra uykusuzluğa dayanamazsınız, sonsuza kadar uyup kalırsınız.
Devamını Oku ...

11 Ağustos 2013 Pazar

Bilgiyi Sürekli Güncellemek ve Faydaları



Merhaba arkadaşar bugun size bilgiyi güncelleme ve güncelleme yollarını açıklamaya çalışacagım;" bilgiyi toplamak kadar da bilgiyi kullanıp güncellemekte önemlidir. cünkü çağımız değişiyor ve bilgimizi güncellemessek iş bulmakta zorluk çekeriz ve bildiklerimizide unuturuz , hatta bu konu hakkında alakalı bir atasözümüzde vardır işleyen demir ışıldar bizimde işleyip ışıldamamız iiçn bilgimizi güncel tutmamıs gerekir. bilgiyi güncel tutmanın bir çok yolu vardır yeter ki siz isteyin ve size destek çıkacak ve kaynak önermede bulmada yardımcı olacak kişiler karşınıza cıkacaktır. bilgiyi güncellemek bu çağda oldukça kolaydır internetten hemen gelişen dünya ve yeni çıkan bilimler hakkında vs. bilgi toplayabilir ve bu sayede bilgimizi kolayca güncelleyebiliriz. İnternet tek kaynak olmamakla birlikte kütüphanelerden, kitaplardan yararlanbiliriz.Bu sayede ise ulaşmış oldugunuz bilgilerin doğrulugunu da arttırmıs olursunuz . Eğer siz bunları yerine getirmez , bilginiz güncellemez iseniz nasıl bir birey olacağınızı bir örnek vererek anlatabilirim :)) mesela bir bilgisayarı veya en basitinden ikamet adresinizi ele alabiliriz eğer siz oturdugunuz yerden taşınır ve ikamet adresinizi muhtarlıktan vs değiştirmez iseniz faturalar postalar hep eski adresinize gider ve problem olusturur, bilgisayarınızı güncellemezseniz yeni çıkan güncellemeleri alamaz ve sorunlu yavas çalışmaya baslar. Bunun gibi bir çok örnek gösterebiliriz. Eğer sizde bilginizi güncellemez iseniz tıpkı bir bilgisayar gibi sorunlar çıkarır performansınız düşer yeni bilgileri kullanıp ışıldayamassınız. Buda iş hayatınızda ve normal hayatınızda sıkıntılara sebeb olabilir. Unutmayın Başarı bebek gibidir, içte oluşur dışta gelişir. Siz başarınızı büyütürken, başarı da sizi büyütür. Siz başarınızı güncelleyip büyütürseniz onunda sizi büyüteceğinden hiç kuşkunuz olmasın" bu yazıyı zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim umarım sizlerde bilgilerinizi güncellersiniz :))



Devamını Oku ...

Bilgiyi Başkalarıyla Paylaşmak



Merhaba arkadaşlar bu yazımda sizlere bilgiyi başkalarıyla paylaşmak hakkında yazı yazmak istedim. 

Öncelikle paylaşmak nedir onu hatırlayalım; Paylaşmak, bir insanın sahip olduğu herhangi bir şeyi bir başkasına ya da başkalarına bilerek ve isteyerek vermesidir. Bu; para, mal, eşya gibi görünür, elle tutulur bir şey olabileceği gibi zaman, bilgi, tecrübe ve inanç gibi gözle görülmeyen, elle tutulmayan bir kaynak ya da değerler de olabilir. Bunların yanında sevgi ,sevinç ve üzüntülerimizi de paylaşabiliriz ancak ben sizlere bilgiyi paylaşmayı açıklamaya çalışacağım . Bilgi paylaştıkça çoğalır bunu herkes biliyor ancak her kişi uygulayamıyor. Aslında bilgimizi paylaşmak bizim için çok işimize yaramaktadır. İnsan sürekli kendini geliştirmesi için bilgilerini güncellemesi ve bu bilgileri de paylaşması gerekir. Bildiklerimizi paylaşmak her şeyden önce o bilgiyi köreltmemek içindir Bu konuyla alakalı bu sözde çok iyi bir örnektir; Bilgi bebek gibidir içte oluşur dışta gelişir ve siz onu büyütürken başarınızda sizi büyütür. Başarıyı dışta oluşturup akılda tutma yoludur bilgiyi paylaşmak. Ondan sonra karşımızdakine bir şeyler katmak içindir. İnsana bu Dünya' da yaşamaya çalışıyorsa bildikleriyle yaşıyor.Bilgiyi paylaşmak sadece biz ve kendimiz için değil ülkemiz içinde yararlıdır. Bilgimizi paylaştıkça diğer insanlar da bu bilgiyi kullanıp ülkenin gelişimine katkıda bulanabilir. Bilgiyi paylaşmak aslında biraz tavuk verip kaz almak gibi bir şeydir.Bilgiyi en sık paylaşan kişilere örnek vermek gerekirse en yakınımızda bulunan öğretmenlerdir.Onların sayesinde bilgi ediniriz ve  bilgimiz bizi yücelten ufkumuzu genişleten bir araçtır, bizleri hayatımızda yüksek yerlere taşıyan insanlıktan sonra gelen tek araç diyebiliriz. Bu nedenden dolayı bazı iş yerlerinde bilgimizi paylaşmak istemiyoruz bunun temel sebebi de karşımızdakinin bizden hızla büyüyüp bizim üstümüze çıkmasını düşünmemizdir. Bilgi sadece bizim işimize yararsa başkaları faydalanamazsa işte o zaman bilgi , bilgilikten çıkıp bencilliğe dönüşür. Ve siz bilginizi paylaşırsanız bilginizi tazelemekten çok bencilliğinizden de kurtulabilirsiniz. Bilgiyi paylaşmak aslında zor sayılmaz. Bilgiyi paylaşma yolları birden çoktur; örneğin sınav günü bir arkadaşınız çalıştırarak bilginizi paylaşmış ve kendinizde tekrar etmiş olursunuz, bazı konuşmalarda , gazete ve internet sitelerinde makale yazarak, kurslar vererek bilginizi paylaşabilirsiniz yeter ki isteyin. Eğer sizlerde bilgilerinizi paylaşırsanız önceden de söylediğim gibi kendiniz bilginizi yenilemiş unutmamış olursunuz, insanların sevgisini kazanırsınız ve  ülkenize faydalı bile olabilirsiniz. Paylaşılmayan bilgi, bilgi değildir. Sizlerde bilginizi ve sevginizi paylaşın. Zaman ayırıp bu yazıyı okuduğunuz içinde teşekkür ederim. Yeter bu kadar saçmaladığım :))

Arkadaşlar sizin için bir slayt hazırladım. Bu slaytı rahatlıkla kullanabilirsiniz :)
http://www.mediafire.com/?rp945dzlo1lfnc2
Devamını Oku ...

İş Fikri Üretmek! Nasıl Yeni Bir İş Oluştururum?

Merhaba arkadaşlar ben oğuzcan duyar bugün iş fikirlerini oluşturmak hakkında konuşacağız. Neden iş fikri üretmek ihtiyacını duyarız iş fikri üretirken nasıl bir yol izlemeliyiz iş fikri üretmenin iyi ve kotu yanları nelerdir gibi sorulara cevap bulacağız. Evet öncelikle neden iş fikri üretiriz bizi buna zorlayan nedir çevremizde bu kadar çok iş varken neden biz yeni bir iş fikri üretiriz.  Tabiki bu sorunun cevabı oldukça kolay yeni bir iş kurmak istememizin sebebi,
1.       Kendi kendimizin patronu olma isteği ve başkalarından emir almadan çalışmak istememiz
2.       Kendi geleceğimizi kendimiz şekillendirmek istememiz
3.       Bağımsız esnek bir iş ortamında çalışmak istememiz
4.       İş fırsatlarını değerlendirmek istememiz başlıca nedenler arasındadır.
Niçin iş fikri üretiriz sorusuna yanıt bulduktan sonra brazda bu yolda nasıl ilerlemeliyiz o konu hakkında konuşalım. Sizce yeni bir iş üretirken nasıl bir yol izlemeliyiz?
X ürün bu ara çok satıyor rakip firma yapmış bizde yapalım işte demekle işler olmuyor. Bu işte sistemli bir şekilde araştırarak tartışarak analiz ederek beyin fırtınaları yaparak en ince ayrıntıları hesaplayarak ilerlemeliyiz. Artık eskisi gibi kaliteli ürün ve iyi hizmet kalitesi ile pazarda kalıcı olarak yer edinme dönemi geride kaldı denebelir. Devir fırsatlara göre yeni ürün geriştirebilen tüketiciyi şaşırtan aynı zamanda da fiyat olarak avantajlı olan dinamik değişimlere açık olan işletmelerin devri. Büyümek ve ayakta kalabilmek için sürekli değişerek rakiplerinize fark atmalısınız.
Yeni bir iş geliştirmenin ilk adımı “iç çevre analizi”dir. Bu aşamada kendinizle veya ortaklarınız varsa onlarla bir araya gelmeli beyin fırtınası yapmalı ve  pazara göre güçlü ve zayıf yönlerinizi analiz etmelisiniz. 2. Aşama ise “dış çevre analizi” dir. Bu aşamada hedeflediğiniz pazardaki nüfusu bu nüfüsun yaş dağılımını aynı pazarda faaliyet gösteren firmaların ürünlerini analiz etmelisiniz. Bunu yapmadan işe başlarsanız baştan kaybedersiniz.
Bu aşamadna sonra dış çevre analizinde elde ettiğiniz bulgalarınızı kullanarak işe devam etmek. Pazardaki nüfus dar geliri ise ucuz ve fonksiyonel ürünler üretirseniz bu size avantaj sağlar. Ama iş üretmekle kalmıyor bunu halka sunmak lazım burada da  tedarikçiler önem taşıyor. Sizin ürünlerinizi müşteriye ulaştıran işletmeler. Seçeceğiniz tedarikçilerin  hizmet yönetim ve kalite düzeyi de ürününüzün satışını doğrudan etkileyecektir. Bundan dolayı tedarikçi seçerken bu unsurlara dikkat etmek gerek. Bir diğer önemli aşamada rakipleriniz tanımak onlar hakkında bilgi toplamalısınız düşmanınızın iyi ve eksik yönlerini öğrenmeniz gerekecek. Bunun için toptancılar, tedarikçiler, personel çalışanları acenteler bankacılardan ve gazete haberlerinden yararlanabilirsiniz.
Bunları yaparken sistematik bir şekilde ilerlemeli aceleci olmamalısınız. Büyük bir kartonu 4e bölerek her bölüme şu başlıkları atmanız yararınıza olacaktır: Güçlü yönler zayıf yönler fırsatlar tehditler
Detaylı bir şekilde araştırma ve analizlerde bulunduktan sonra sıra geldi iş fikri üretmeye. Bu kadar şeyi yaptık peki iş fikrini nasıl bulacağız? Bunun için en önemli kaynak az önce bahsettiğim tablodur. Bu tabloya swot analizi denmektedir. Bu tabloyu dış bilgilerle beslememiz gerek. Dışarıda gördüğünüz sorunlara çözüm arayarak bulabilirsiniz. Örneğin bazı küçük çocuklar yumurtayı sevmez siz bunu çocuklara nasıl sevdirebilirim diye düşünmelisiniz.

Evet arkadaşlar sonuç olarak iş fikrini oluştururken bu soruları kendimize sormamız gerekmetedir?
1.       Bu iş fikri ile hangi ihtiyaca hangi probleme çözüm üreteceğim?
2.       Bunu kimlere satacağım? Hedef kitlem kimler olacak yumurta örneğindeki gibi cocuklarmı yoksa yetişkin bir kitlemi?
3.       İş modelim nasıl olacak ? parayı nerden kazanacağım)
4.       Sektörde var olan rakiplerden nasıl bir fark oluşturacağım?
5.       Bu işe girmek için ne gibi engellerim var?
6.       Kaç tane rakibim var ve bunların pazardaki yeri nasıl?
7.       Başlamak için ne kadar bilgiye ve iş gücüne ihtiyacım var ?
8.       Projem için özel olarak bir ekipmana teknolojiye ihtiyaç duyarmıyım?
9.       Başlamak için ne kadar sermayeye ihtiyacım var?
10.   İlgilendiğiniz alanın büyüme grafiği nasıl?
Bu soruları da cevaplarsanız artık hazırsınız demektir. Sistematik bir yol izleyerek bir adım atınız ancak unutmayınız ki her işin bir riski vardır ki bunun sonunda da işletmeyi kapatmak zorunda da kalabilirsiniz. Evet arkadaşlar benim anlatacaklarım bu kadar bu yazıyı okuduğunuz için teşekkür ederim.  J

SLAYT:
Devamını Oku ...
Designed By Published.. Blogger Templates